22 Ocak 2025

EzineTürk

Haberin Doğru Adresi

Dark red blurred background with gradient. blank for text and design

URAL’DAN İHRAÇ AÇIKLAMASI ; ” KİM SİZİN AĞABABANIZ, HİÇ YAKIŞMADI DERHAL İSTİFA ETMELİSİNİZ”

CHP Eski Çanakkale İl Başkanı Metin Ümit Ural geçtiğimiz gümlerde yaşanan ve kendisi ile birlikte bir çok partili arkadaşının CHP’den ihraç kararı alınmasının ardından basın açıklamasında bulundu.

Ural açıklamasında işleri nedeniyle bir süredir yurtdışında olduğuna dikkat çekerek, “Çanakkale siyaseti ile ilgili yaşanılanlar, yaşadıklarım, tepkimi ve partimizin geleceği ile ilgili tespitlerimi, işlerim nedeniyle yurtdışında olmam nedeniyle sizlerle yazılı olarak paylaşıyorum” dedi.

Ural Basına ve kamuoyuna başlıklı açıklamasında şunları kaydetti ;

“Çanakkale siyaseti ve CHP parti içi mücadelenin geldiği getirildiği durumda yaşanılan, yaşadıklarım konusunda partimize zarar vermemek adına sükunetle suskunluğumu korumama rağmen, yaşanmasından son derece rahatsız olduğum ihraç edilme konusunda karşılaştığım sorular ve kamuoyu baskısı karşısında üzülerek ve partime zarar vermekten çekinerek benimde konuşma ve açıklama yapmam gereği hasıl olmuştur.

“GERÇEKLERLE YÜZLEŞİLMESİ GEREKİYOR”

Bilinmelidir ki, partimizin geleceği ve iktidarı için bu ve buna benzer konuların gün yüzüne çıkması, gerçeklerin gizlenmesi yerine gerçeklerle yüzleşilmesi gerektiğine inanıyorum.
Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlarken yapacağım açıklamaları dikkatle irdelemenizi, genel ve yerel siyasetin kim ve kimlerce hangi amaçlarla yapıldığının bilinmesi ve geleceğin daha doğru yapılanması açısından sizleri bilgilendirmek istiyorum. Parti üyesi olsamda olmasamda Cumhuriyetin ve Partimizin kurucusu,  M.Kemal Atatürk’ün kurduğu partim, ilkelerinden kuruluş felsefesinden vazgeçmediği sürece  dava adamı olmaktan vazgeçmeyeceğim ve  bunun mücadelesini vereceğimden kimsenin kuşkusu olmasın.

” ÇANAKKALE HALKI UNUTMAZ, HESAP SORACAKTIR.

Bunu yaparken herkesin bilmesini istediğim çok önemli bir konu ise; siyasi hiç bir beklentim olmadan toplumsal kalkınma, ilkeli, dürüst ve nitelikli siyaset, ülkemizin ve Çanakkale’mizin geleceği için özelilkle siyasilerin ensesinde olup toplum için toplumsal erezyonun değişimi için her platformda var olacağımın, konuşacağımın, yazacağımın  ve siyasi değişim için mücadele edeceğimin bilinmesini isterim. Siyaset birilerinin, dar gurupların özellikle Çanakkale’de feodal ilişkilerle belirli ailelerin tekelinde olduğu için yer edinmek, kabul görmek kolay değil ama, siyasetin toplumsallaşması, gelişimi için çalışmak, bu düzenden kurtulmak için  düşüncelerimizi  paylaşmanın gereklilik olduğuna inanıyorum.
Çanakkale de partili olsun olmasın, halkın sağduyusu, seçmenin feraseti ve tüm kamuoyunun hassasiyeti, kalitesi, demokrasi inancı,  son yerel seçim sonuçları ile ortadadır.  Bunun böyle kalacağına, zamanla unutulacağını düşünmek  ahmaklıktır. İl başkanlığı yaptığım  3 yıl sonunda genel seçimlerde Çanakkale özelinde yanlış adaylara rağmen genel seçim sonuçları ve yerel seçim sonuçlarını Çanakkale halkı unutmaz, hesap soracaktır. Çanakkale dünyada dönen kötülük planlarının battığı  ve yeniden doğuşların  temellerin atıldığı yerdir.

“HAKSIZ VE ADALETSİZCE PARTİMDEN İHRAÇ EDİLDİM”

CHP’sinin iktidarı için çalışan  çeşitli görev ve sorumluluklar üstlenmiş, özellikle Çanakkale CHP siyasetinin değişimi için çalışmış biri olarak maalesef güçlünün eline geçirdiği gücü kullanmasından başka bir ciddiyeti olmayan bir konuyla ilgili planlı bir operasyonla partimden atılmayla karşı karşıya kaldığımın ve haksız, adaletsizce partimden ihraç edildiğimin bilinmesini isterim.
Konunun özü, 2015 yılından itibaren Çanakkale  siyasetinde bende varım, ilkeli ve nitelikli siyaset benim olmazsa olmazımdır, kimsenin adamı değil, halkın adamı olacağım deyip her zaman her  yerde doğruyu konuşmam ve yanlışa yanlış deyip, eleştirip İl Başkanlığı dönemimde bile beni destekleyen bazı kişiler ve siyasi  elitlerle bile ters düşmem, gerektiğinde Çanakkale’nin siyasi kirlenmişliğinden söz etmem, Doğa ve Çevre hareketi içinde olup, ranttan  yana olmayıp  doğa ve çevreden  yana mücadele etmem ve açıkçası sadece  “kendine ve yakın çevresine bal veren arı kovanlarına çomak sokmam”dır.

Bu arada kısaca kendimden  söz etmek istersem;
Siyasi hayatıma 2012 yılında Yenice’nin ve Çanakkale kırsalının makus talihini değiştirmek iddiasıyla Yenice İlçe Örgütümüzde başladım. 1 Kasım 2015 erken genel seçimlerde 3. sıra Çanakkale Milletvekili adaylığı,  2018 Genel seçimlerinde tekrar  Çanakkale 3.sıra Milletvekilliği adaylığı yaptım.
37. Olağan İl Kongresinde dönemin partimiz üst kadrolarında görev alan Çanakkale siyasilerinin istememesine rağmen 2020 yılında yapılan kongrede seçilerek,  CHP Çanakkale İl Başkanlığı görevini üstlendim, 3 yıla yakın  İl Başkanlığı dönemimde Çanakkale siyasetinde çok şeyler yaşadım, özellikle yaşattırıldım.  2022 yılı sonunda genel seçimlerde Milletvekili aday adaylığı için görevimden ayrılıp  Milletvekili aday adayı oldum. Maalesef Çanakkale siyasetinin kaderi olan  ön seçimden kaçılması, siyasetin üst kadrolarca  çeşitli çıkar ilişkileriyle şekillenmesi, istenmediğim halde  İl Başkanı olmam ve Çanakkale siyasetine çomak sokmam nedenleriyle, güç odaklı siyasetle sıralamada yer olamadım.

Siyasete ve partiden ihraç edilmeme gelince, siyasi partiler tabiki tüzükle yönetilir, tüzük ihlali parti suçudur ama kim, kimler ne yapmış, ne yapılmış, neden yapılmış, iddia doğrumudur, yapılan eğlem ve eğlemlerde kimler var, eşit adil davranılarak mı sorgulama yapılmış, irdelenmesi ve doğru değerlendirilmesi önem arzetmektedir.  En önemlisi de parti disiplin kurulları siyasi erkin yönetmesiyle değil, tüzük ve doğru değerlendirmelerle karar almalıdır.  Benim  partiden ihraç edilme konum tamamen gelecek siyaset için kimseye ayak bağı olmamam ve birileri istedi diye yapılmıştır, bireysel ilişkilerle görüştüğüm İl disiplin kurulu üyelerinden bazıları herşeyin farkında olmasına rağmen siyasi endişeleri ve beklentileri doğrultusunda maalesef ki, İl Disiplin kurulunda değerlendirmeleri farklı olmasına rağmen karara imza atmışlardır. Tüm Çanakkale kamuoyu ve partililerimiz bilmelidir ki,  benim ihracım geçmişin hesaplaşması ve kirli siyasi ilişkilerin sonucudur.

Disipline asıl konu ise; Belediye Başkan aday adayı İ. Mutluay’ın Demokrasi ve Değişim vurgusuyla önseçim talebiyle  Ankara’ya yürümesi, Genel Merkez önünde yapılan basın açıklamasının ulusal basına çıkması eylemidir aslında. Ancak,  ben bu eylemlerim içinde Çanakkale’de ve Ankara’da  bulunmadım, arkadaşlarıma desteğim kısa süreliğine Bursa’da bir araya gelerek olmuştur. Çanakkale’de yüzlerce üye toplanmış, yürümüş basın açıklamaları yapılmış, Ankara’ya temsili bir yürüyüşle gidilmiş, bir gurup üyemizin katılımıyla CHP Genel Merkezi önünde  basın açıklaması yapılmıştır. İhraç edilen arkadaşlarımızın ihraç nedeni bu açıklama ve orada yaşanılanlara bağlanmakta, yerel seçimde parti adayına çalışmamak, aleyhte çalışmak olarak suçlama yapılmaktadır. Benim suçlanmamda ise, parti aleyhine çalışmak iddiası da olmayıp, Hak, hukuk, adalet ve demokrasi hiçe sayılarak,  disiplin kurulları yönlendirilerek  bu konu fırsat bilinmiş, ihraç edilmem  sağlanmış geçmişin hesabı kesilmiştir.
Yerel seçimlerde de Çanakkale’de  partimiz ciddi bir şekilde oy kaybetmiş seçim zorlanarak kazanılmış ve bununda sorumluluğu İ.Mutluay ve arkadaşlarına yüklenmiştir.
Siyasi partiler tüzükle yönetilir ancak,  yıllardır aktif siyasetin içinde olan biri olarak Ülkemiz ve partimiz adına üzüntümü belirterek  bir kaç konudan bahsedeceğim..
Tüzük bir partinin anayasasıdır, ancak tüzük iktidardakilerin anayasa ve yasaları kabulü, işlettikleri gibi işletilir ve bu sayede siyasette hakimiyet sürdürülürse bu doğru değildir. Çanakkale bunu yıllardır çok iyi bir şekilde yaşamış ve parmak sallayarak siyaseti dizayn edenler siyasette babadan oğula geçen sistemi kurmayı başarmışlardır.

“DELEGE AĞALARI VE ELİTLERİN YÖNLENDİRDİĞİ SİYASET OLMAZ”

Siyaset toplumsaldır, toplum için yapılmalıdır ancak, toplumlar nasıl yönetilmek isterlerse öyle yönetilir bu ise ülkenin eğitim seviyesiyle direk ilgilidir. Bugün ülke olarak sözde Cumhuriyet ile  yönetilirken totaliter bir yönetim anlayışı ve Başkanlık sistemi diye adlandırılan  tek adam rejimi ile yönetilmekteyiz. Devlet ise, parti devleti olmuş  bir haldedir.
Peki iktidara talip olan, muhalefet partileri nasıl yönetiliyor ve bu günlere nasıl gelindiğine bakarsak her şeyi çok iyi görür ve ülkenin siyasetin geldiği durumu çok daha iyi anlayabiliriz.
Parti örgütleri finansmanını yerel yönetimlerden, yerel yönetimlerdeki ilişkiler üzerinden kişilerden sağlıyor, bu örgütlerin ağa babası yerel yönetimin başındaki elitler oluyorsa, Genel  Merkez ilişkileri güçlü olanlar al gülüm ver gülümle destek olarak siyasete yön vermeye çalışıyor, yada  siyasi hedefi olanlar partiyi kaynağı belli olmayan finansla finanse ederek hedefleri doğrultusunda örgütü yönetip seçilme olasılıklarını yükseltiyorsa, delege ağaları ve elitler ön seçim adı altında üyeleri yönlendiriyorsa bu siyaset siyaset olamaz.
Bunun ilk çarpıcı örneğini 2015 yılı delege bazlı ön seçimde yaşadık ve dönemin siyaseti dizayn edenlerinin nerelere savrulduğunu hep birlikte yaşadık..
Siyasetin geleceği, kaçınılmazı tabiki doğrudan demokrasinin doğru ve nitelikli işletilmesidir, ancak bu “yönetilen üye ile değil yöneten üye” ile bu sağlanabilir, üyeler ön yargıyla ve birilerinin isteğiyle karar vermek yerine, nitelik ve kendi değerlendirmeleri ile karar verebilir olmalıdır. İşte o zaman doğrudan demokrasi işler ve siyaset doğru çizgisine gelir.
Ülkemize baktığımızda görüyoruz ki, siyasi partilerin yönetimi genelde yerel yönetimlerin ilişkisi üzerinden şekilleniyor ve örgütü malasef genelde Belediye Başakanları dizayn ediyor ve sistem bu şekilde yürüyor. Yerel yönetimi bir kaç dönemdir CHP’de olan kaybettiğimiz İlçelerimize bakarsak bu konuyu çok rahatlıkla görebiliriz.

“SAHTE İLİŞKİLERLE MAALESEF DÜRÜST SİYASET YAPILAMIYOR”

Diğer bir konu ise, bir partinin Gn.Başkan Yardımcıları öncelikle partisinin iktidarı için çalışmalı, partiyi bölmek ayrıştırmak  yerine birleştirici toparlayıcı olmalıdır. Bu gün atamayla koltukta oturan Sn. Belediye Başkanı, İl Başkanı olduğum dönemde ilk 6 ay partiye İl Başkanlığına gelmemiş, partimizin İlçe başkanları ile özel toplantılar yapmış, Çan İlçe örgütümüz ve Belediyemizde yaşanan olaylara ilgisiz kalmış, ilkesiz ve olumsuz siyasete nedendir bilmem ama ön açmıştır. Bu gün gelinen noktada Çan ilçemizde partimizin başarısı tüm partililerimizce bilinmekte ve gurur duyulmaktadır.
Çanakkale’ye baktığımızda bunun olumlu ve olumsuz yanlarını geçmişten bu yana yaşadığımız gerçeğini herkes biliyor ve aynı siyasi düşüncede olunmamasına rağmen her dönemde farklı ilişkiler ve pazarlıklarla yan yana gelen siyasilerin, elitlerin siyasete şekil veriliyor olduğu gerçeği biliniyor ortadadır. Bunun içindir ki,  İl Başkanlığım dönemimde yerel yönetimlerde, İl Genel Meclisi çalışmalarında, Genel merkez ilişkilerinde ve özelliklede adaylaşma dönemlerinde gördüklerim, yaşadıklarım, yaşanılanlar, bana çok şey anlatmış  siyasetin nasıl şekillendiğini göstermiştir.
Bu hal maalesef parti içinde ve toplumda biliniyor olmasına rağmen yetki sahibi olmak, düzen içinde varlığını sürdürmek,  iş ilişkileri nedenleri, çocuklarına ve torunlarına iş sağlama ve işten atılmama değerlendirmeleriyle var olma siyaseti yapılmaya devem ediliyor, bunun adına da siyasette var olmak deniliyor, sahte ilişkilerle de maalesef  dürüst siyaset yapılamıyor.
Siyasetin nitelikli hale gelmesi, çıkar odaklı dar gurup siyasetinden sıyrılıp ilkeli ve değerlerle yapılması kaçınılmazdır, bunun dışındaki siyasetin birbirinden farkı olmayacağının iyi bilinmesinin  altını çizmek isterim.

“KİM SİZİN AĞABABANIZ”

Bir sözümde, kin siyaseti güderek partideki hakimiyetleriyle parti babalarından miras kalmış, kendilerininmiş  gibi hareket edenlere olacak. Bilmelisiniz ki, yaptığınız doğru değil, siyaset yapış tarzınızı gözden geçirmelisiniz, keser döner, sap döner gün gelir hesap döner bu şekilde siyaset yapılmaz, siz ve sizin gibilerin  siyasetiyle iktidar olunmaz, olunsa bile bireysel kazanımlarınız dışında hiç bir toplumsal kazanım elde edilmez.
Herkes bilmeli ki,  Merkez İlçe başkanlığının şikayeti üzerine Gn Merkezden gelen “geçici çıkarma”talebi atanarak seçtirilmiş liyakatsiz  İl Disiplin Kurulu tarafından “kesin çıkarma”ya dönüştürülmüş ve YDK’ya yapılan itirazlar dikkate bile alınmayarak onanmıştır. Bu nasıl bir siyasi yapılanma, bu nasıl bir düzen içinde düzendir anlaşılır gibi değil. Sorarım kim sizin ağa babanız ?

“HİÇ YAKIŞMADI DERHAL İSTİFA ETMELİSİNİZ”

Bu konuyla ilgili kamuoyuna yaptığınız basın açıklamanız hak,hukuk, adalet ve demokrasi savunucusu partinin İl Başkanına, İlçe Başkanına hiç yakışmadı “söze bak söyleyene bak” dedirtti..
Oyun düzenle, kin siyasetiyle partiden ihraç ettiğiniz kişilere önce hain, şimdi de aptal gibi davranıyorlar, hesap bilmiyorlar diyerek siyaset yaptığınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz, Çanakkale halkı herşeyin farkında  ahmak durumuna düşmeyin. Kimlerin kimlerle nasıl işler çevirdiğini, ilişkilerini, nasıl hesaplar yaptığınızı basından izlediğimiz gördüğümüz gibi  Çanakkale halkı da   gayet  iyi görüyor.

İl Başkanı, İlçe Başkanı bilmelisiniz ki, sizler bu düşünceyle yaptığınız siyasetle iktidar olmaya değil, ancak yakın çevrenize ve atamalarla koltuklara yerleştirdiklerinize bir süre daha mesnetlik yapmaya devam edersiniz. Hiç yakışmadı, derhal istifa etmelisiniz.

“MÜCADELEYE DEVAM EDERSEK BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ”

Değerli basın ve kamuoyu, Ülkemizin içinde bulunduğu ve nereye sürüklendiği belli olmayan bir ortamda CHP parti içi mücadelenin olumsuz yanlarını, elitlerin ve eğemen dar gurup siyasetinin Çanakkale siyasetine  yaptıklarını sizlerle paylaşmak istedim. Siyaset arenası kimsenin babasının çiftliği değildir ve olmamalıdır..Umarım Çanakkale kamuoyu bunun farkındadır ve gelecekte daha nitelikli, ilkeli ve değerler siyaseti siyasete hakim olur ve toplumsallaşan siyeset anlayışı Ülkemiz siyasetine ve Çanakkale siyasetine yön verir. Ülkedeki kutuplaşma gibi parti içi kutuplaşmada bu gidişle Çanakkale sol, sosyal demokrat siyasete zarar verir, verecektir. Mücadeleye devam, istersek birlikte başarabiliriz. Saygılarımla.”

Bu kapanacak 0 saniye